Covid-19’un İş Yaşamında Vesile Olacağı Yenilikler

Yarım ekmek eti bol kaliteli bir et döner ekmek yemeyeli, insanların yüzüne karşı alaycı tavrımla ukalalık taslayamadığım, en sevdiklerimle birer kahve içemediğim, birkaç kiloya ve muhtelif sırt ve eklem ağrılarına sahip olduğum yirmi beş günlük #EvdeKal sürecinde aslında uzun yıllardır sahip olduğum evden / uzaktan çalışma imkanıyla ilgili birkaç kelam etmek istiyorum.

Çalıştığı şirkette şuanda evden çalışmaya yollanan herkesin evden çalışmayla ilgili düşünceleri tamamen yanlış. Öncelikle şunun bilincinde olmamız lazım, bir toplumsal travma yaşadığımız için imkanı olan herkes kendini eve kapattı, bunun yarattığı stres, endişe ve can sıkıntısından arta kalan zamanda çalışmaya çalışıyor. Şu an yaptığınız şey uzaktan çalışma değil; bir travma geçirirken hala çalışmaya çalışmak.

Normal şartlar altında yalnız kalabildiğim durumlarda daha verimli çalışabilenlerdenim. Bir ofis ortamında çalışmak -bana göre- gerçekten zor. Sabah gittiğinizde başlayan yarım saatlik günaydın, çay kahve sohbeti. Yan masadan gelip birinin bir şey sorması, telefonla konuşanlar, yere bir şey düşürenler filan. Bir toplantınız varsa, “hoşgeldiniz, kolay park yeri buldunuz mu? Yaa bizim buralarda hemen çekiveriyorlar valla geçen de IK müdürünün arabasını çekmişler”le başlayan yarım saatlik o boş girizgahlar birike birike iş gününün üçte birini öldürüyor. Evden / uzaktan çalışabildiğiniz durumda bu böyle değil. Video toplantı yapacaksanız – ülkemize özgü internet kalitesinden doğan sesim geliyor mu? klişeleri dışında – konuya hemen giriyor, hızlıca bitiriyor, işinize kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Hele yollarda – hele hele İstanbul yollarında – kaybedilen zamana girmiyorum bile.

Bu illet, herkese evden çalışma tecrübesini zorla yaşattığı için, güzel günlere kavuştuğumuzda bazı şeylerin kalıcı olarak değişeceğini / değişmesi gerektiğini düşünenlerdenim ve bunların bazılarını sizin için listeledim! Elbette bazı maddeler bazı sektörlerde uygulanamayacaktır ama siz kendi yaptığınız işi düşünün. Önerileriniz varsa yorumlara ekleyin!

  • Büyük ofislere gerek olup olmadığı yüksek sesle tartışılacak. Ofisler artık “çalışılan yer” olmaktan çıkıp “buluşulan yerlere” dönüşecek. Multiligo ofisi hep böyle kullanıldı. Ofis maliyetleri kısılacak. Herkes yüksek kiralı cool ortamlara para ödediği kirayı sorgulayacak…
  • Ofis hayatında ısrarcı olanlar sosyal mesafe bilinciyle nihayet “açık ofis” sisteminin SAÇMA SAPAN bir şey olduğunu idrak edecekler.
  • Her sektör dijital dönümünü başlatacak. E-fatura, bulut teknolojiler, e-ticaret, dijital pazarlama her zamankinden iki kat değerli hususlar haline gelecek.
  • Saat 9’da burda olma fetişi daha net bir şekilde ortadan kalkacak ve performans değerlendirmeleri artık olması gerektiği gibi “çıktı”lara göre yapılacak.
  • Her şirket Zoom vb. yazılımların premium sürümlerini satın alıp KDV2 beyan etmenin tadına bakacak.
  • Uzaktan çalışmanın mobbing oranlarının düşmesine ufak bir miktar katkısı olacak.
  • Dijital okuryazarlık oranı ciddi anlamda artacak. Siz iyi bir noktada olabilirsiniz, ama emin olun ortalama çok düşük…
  • Türk ticaret hayatındaki analog süreçlerin ve bürokrasinin biraz daha azalacağını düşünüyorum. E-devlet hususunda örnek bir ülkeyiz ve ticaret hayatında da bu bir çok şeyi eskiye nazaran kolaylaştırdı. Ancak daha yapılması gereken çok şey var ve bunlar yapılacaktır diye düşünüyorum.
  • Mantar gibi türeyen sanal ofis piyasası daha da canlanacak.
  • Yemek kartları sektörünün de canlanacağını düşünüyorum, insanlar Starbucks gibi alanlarda çalışmak isteyecekler. Beyaz yakalarına gözü gibi bakan şirketler ofisten kıstıklarını buralara yansıtacaklardır.

Araştırma görevliliği dışında bugüne kadar çalıştığım her şirkette uzaktan çalışabilme imkanına sahiptim. Normal şartlar altında uzaktan çalışabilmek gerçekten büyük nimet. Bu imkanla böyle bir dönemde karşılaşıp bocalayanlar olması çok normal, ama emin olun her şey normale döndüğünde uzaktan çalışabilmenin tadına varacaksınız.

Her şerden bir hayır çıkması ve bu illetten bir an önce kurtulmak dileğiyle.


Yorumlar

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: